Tencere Yuvarlanmış Kapağını Bulmuş Deyiminin Anlamı
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Tencere Yuvarlanmış Kapağını Bulmuş
Genellikle iki kişinin birbiriyle olumlu ya da olumsuz bir şekilde örtüşmesi üzerine kullanılan deyimlerden birisi tencere yuvarlanmış kapağını bulmuştur. Çok köklü bir deyim olmakla beraber anlam açısından da manası yüksektir.
Bu makalede ve Tencere Yuvarlanmış Kapağını Bulmuş Deyim Anlamı Türk Deyimleri Tencere ve Kapak detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Benzer huylara sahip, aynı karakterde ya da nitelik açısından birbiriyle uyumlu olan iki kişinin birbirini bulması için kullanılır. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş deyimi yalnızca pozitif anlamda da kullanılmaz. Örneğin iki dürüst insanın birbiriyle evlenmesi için kullanılabildiği gibi iki düzenbaz arkadaşın bir arada dümen tutmaları için de kullanılabilir.
Her ikisi de aynı yolun yolcusu demenin bir başka alternatifidir. Nitelik olarak birbiriyle aynı doğrultuda olan iki kişinin benzerliklerini ifade etmek için tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş denir.
Tencere Yuvarlanmış Kapağını Bulmuş Deyiminin Hikâyesi
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş deyiminin ortaya çıkışı geçmiş dönemlerde yaşayan Şenn isimli adamın hikâyesine dayanıyor. Şenn son derece zeki olmakla beraber kendisini her zaman görgüsüyle, kültürüyle ve davranışlarıyla geliştirmeyi başarmış bir bireydir. Ancak yalnızlığına bir son vermek için evlenmeye karar verir. Kriterleri ise kendisi gibi akıllı, zeki, kendisini geliştirmiş bir kadından yanadır.
Yolculuğa çıkarak evleneceği kadını aramaya koyulan Şenn yolda bir köylüyle karşılaşır ve aynı yolu tepmeye başlarlar. Bu esnada ise Şenn köylüye iki sual sorar.
- Ben mi seni yükleneyim? Sen mi beni yüklenirsin?
- Bu ekinler yenmiş mi? Yenmemiş mi?
İkisinin de atlı olarak yürüdüğü yolda kimin kimi yükleneceğini soran Şenn’e karşı köylü dumur olmuştur. Yüklenmeye ne hacet, ikimizde de at var diyerek yanıtını verdikten sonra gelen ekin sorusu ise köylüyü iyice zıvanadan çıkartmıştır.
Şenn’in ne kadar cahil olduğunu yüzüne vuran köylü, saplarını gördüğü ekinin yenip yenmediğini nasıl bilemeyeceğine dem vurup durmuştur. Nihayet köye vardıklarında önlerinden geçen cenazenin ardından Şenn bu kez şu soruyu sorar.
- Tabutla taşıdıkları ölü müdür? Yoksa diri mi?
Köylü bu soruyla beraber tamamıyla kontrolünü kaybeder ve Şenn’e dönüp senin kadar cahilini hiç görmedim deyip köy meydanında serzenişte bulunur. Ancak tanrı misafiri gibi gördüğü için Şenn’i evine misafir olarak alır.
Şenn’i alıp doğruca köy evine götüren köylüyü kızı Tabaka karşılar. Tabaka’ya hemen Şenn’in ne kadar garip bir adam olduğunu hızlıca anlatan köylü sorduğu abuk subuk sorulardan bahsederek kızını bilgilendirir.
Kızı Tabaka ise bu soruların neresi garip baba diyerek yanıt verir ve sırlamaya başlar.
- İlk sorduğu hangimiz yüklenelim sorusu lafa sen mi girersin yoksa ben mi gireyim minvalindedir babacığım.
- İkinci sorusunda ise ekinleri satanlar acaba parasını yemiş midir yoksa henüz yememiş midir anlamını taşıyor babacığım.
- Sonuncu soruda ise cenazesi olan kişi geriye onun hatırasını, ismini yaşatacak bir evlat bırakmış mıdır yoksa bırakmamış mıdır demek istiyor babacığım cevaplarını verir.
Bu cevaplar karşısında şok olan köylü hemen bunu teyit etmek için içeriye Şenn’in yanına gider ve aynı yanıtlarla soruları en baştan cevaplar. Şenn ise şaşkın bir biçimde bunların köylünün cevabı olmadığını fark eder. Kimden aldığını sorarak yanıtlayan gerçek kişiyi öğrenmek ister.
Köylü kızı Tabaka’nın bu yanıtları verdiğini söyleyince ‘’işte benim evlenmek istediğim kadın böyle bir kadındır’’ der. Kısa sürede birbirine kaynaşan Şenn ve Tabaka evlendikten sonra Şenn’in yaşadığı yer olan kasabaya geri dönüp yerleşir. O dönemde de halk arasında ‘’Vafeka Şenn Tabaka’’ deyimi yaygınlaşmaya başlar. Türkçe karşılığı ‘’kap ile kapağı uydu’’ olarak çevrilebilir.
Çünkü Şenn anlam olarak su doldurulan kap, Tabaka ise anlam olarak kapak anlamına gelmektedir. Tabaka ile Şenn’in evlenmesi ve aynı nitelikleri taşıması ise dolaylı olarak zaman içerisinde ‘’Tencere yuvarlandı, kapağını buldu’’ şeklinde deyimleşerek dilimize yerleşmiştir. Tabii ki çıkış hikâyesine ve tarihine baktığımızda iyimser bir hikâye olsa da günümüzde olumsuz durumlar için de bu deyim kullanılmaktadır.