Hz Muhammed’in Çocukluğu ve Gençliğiyle İlgili Bilgiler
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
İslam peygamberi olan Hz. Muhammed(sav) tüm Müslümanların kalbinde yer alan son peygamberdir. Dolayısıyla örnek kişiliğinden tüm dünyaya rahmet saçan tavırlarıyla, sünnetlerinden bizler için ağzından düşen hadis-i şerifleriyle günümüzde bıkmadan andığımız bir isimdir. Dolayısıyla o dönem yaşadığı anılardan çocukluğuna, gençliğinden peygamberlik öncesi yaptıklarına kadar her detayı merak edebiliyoruz.
Bu içerikte ve Hz Muhammed Çocukluk Gençlik İslam Tarihi Peygamberler Arap Yarımadası M detaylı bilgiler bulabilirsiniz.
Hz. Muhammed (sav)’in Çocukluğu
Henüz dünyaya gelmemişken babasını kaybetmiş olan peygamber efendimiz Hz. Muhammed(sav) büyük ölçüde dedesiyle beraber vakit geçirmiştir. Tabii ki 4 yaşlarında annesi Amine’ye geri verilen Hz. Muhammed(sav) aynı zamanda Ümmü Eymen isimli dadısıyla da büyümüştür. Ancak çocukluğunun belki de en büyük travması hem babasının mezarını ziyaret etmek hem de orada yaşayan diğer akrabalarını görmek için Medine’ye gitmesiyle yaşanmıştır.
Mekke’den Medine’ye henüz 6 yaşındayken annesi Hz. Amine ve dadısı Ümmü Eymen ile beraber gitmiştir. Babasını mezarını ziyaret ettikten sonra Mekke’ye geri dönüş yolunda ise annesi Hz. Amine ne yazık ki hayatını kaybetmiştir. Henüz 6 yaşındayken hem öksüz hem de yetim kalmış olan Hz. Muhammed(sav) bu sürecin ardından dadısı Ümmü Eymen tarafından dedesine emanet edilmiştir.
Tabii ki dedesi Abdülmütallip her açıdan Hz. Muhammed(sav) ile ilgileniyor olsa da Ümmü Eymen yine onun yanında kalmaya devam etmiştir. Dolayısıyla bakımı ve kişisel gelişimi Ümmü Eymen ile doğrudan bağlantılıdır. 8-9 yaşlarına kadar dedesiyle harika vakit geçirmesine karşın bir gün hak vaki olduğunda dedesini kaybetmiş ve anlatılanlara göre canından çok sevdiği dedesi öldüğünde yatağın altından çıkmayarak hüngür hüngür ağlamıştır.
Nasıl ki dedesi Abdülmütallip hiçbir zaman anne ve babasının yokluğunu Hz. Muhammed(sav)’e göstermediyse, dedenin ölümünden sonra onun bakımını üstlenen amcası Ebu Talip için de aynı şeyi söylemek mümkündür. Hiçbir zaman çocuklarından ayırıp kayırmadan, onlarla bir arada ve üzerine titreyerek Hz. Muhammed(sav)’in bakımını üstlenmiştir. Ebu Talib’in hanımı Hz. Fatma tarafından da anne şefkati görmesi, daha o yaşlarda sorumluluk bilincini alarak çobanlık yaparak Ebu Talib’in koyunlarını otlatması her kaynakta karşımıza çıkmaktadır.
Hz. Muhammed(sav)’in amcası Ebu Talib’e hissettiği vefa borcu özellikle Hz. Fatma’nın ona olan iyi tavrıyla daha da artmıştır. Ebu Talib’in yani amcasının oğlu olan Hz. Ali’yi yanına alıp tıpkı amcasının ona yaptığı gibi el üstünde tutarak yetiştirmesi de bununla açıklanmaktadır.
Hz. Muhammed (sav)’in Gençliği
Küçük yaşlarda kendisini yük olmuş gibi hissettiği için Ebu Talib’in sürülerini otlatmaya başlayan Hz. Muhammed(sav) aynı zamanda bunu sürdürmeyi ihmal etmedi. Öyle ki Ebu Talip ile beraber kervanlarla ticari yolculuklara katıldı ve çalışmaya devam etti. İlk seferinde henüz 12 yaşlarındayken Busra’ya doğru yol yaptı.
Yine kervanlarda tecrübe kazandıkça Hz. Hatice’nin kervanını da Şam’a götüren kişi olmayı başardı. Hz. Hatice’nin kervanlarını büyük bir titizlikle ve aynı zamanda ciddi bir dürüstlükle götüren Hz. Muhammed(sav) kısa sürede Mekke’nin en saygın iş kadınlarından olan Hz. Hatice’nin dikkatini çekmiştir. Bir süre sonra iş ortaklığı hayat ortaklığına dönmüştür. Kendisine evlilik teklifi eden Hz. Hatice’yi kırmayarak onunla evlenmiştir.
Bu süreçte Hz. Muhammed(sav) henüz 25 yaşındayken, kervanlarıyla ticarete atıldığı Hz. Hatice ise 40 yaşındaydı. Mutlu bir evlilik hayatı olan peygamber efendimizin Hz. Hatice’den olma 6 çocuğu olmuştur. Bunlar sırasıyla Kasım, Zeynep, Rukiye, Ümmügülsüm, Fatıma ve Abdullah olmuştur. Ne yazık ki öksüz ve yetim kalan Hz. Muhammed(sav)’in Fatıma dışındaki tüm çocukları henüz peygamberimiz hayattayken vefat etmiştir. Son kalan kızı Fatıma ise peygamber efendimizin hakkın rahmetine kavuşmasından tam 6 ay sonra öldüğünü söyleyebiliriz.